Senin Otomobilin, Senin Hikayen - Bölüm 3 / Renault Dauphine: Dünyadaki en şirin küçük dört koltuklu otomobil
‘Otomobil tutkunu’ bir aile
NGK SPARK PLUG EUROPE GmbH’da OE Ürünler Kalite Güvence Uzmanı olarak çalışan Raphael Fünfer için otomobiller her zaman önemli olmuştur. Almanya’nın otomotiv kalbinin attığı yerlerden biri olan Baden-Württemberg eyaletinde otomobil sürücüsü bir ailede doğan biri olarak bu alanda kendi özel ilgilerini geliştirmek uzun zaman almadı. “Stuttgart’ın dışında, meşhur Porsche genel merkezinin olduğu yerin yanında büyümekle, zaten başlangıçtan beri spor otomobillere hayran olmuştum.”
Bu ilgisi klasik otomobillerden birine doğru, daha ziyade, babası eski bir MG alıp onu düzenlemeye başladığında, bu otomobillerin restorasyonu alanına doğru gelişti. “Onun otomobilleri nasıl eski parlak günlerine döndürebildiği izlemek tutkumu uyandırdı ve o andan itibaren bunun benim de denemek istediği bir şey olduğunu biliyordum.”
Klasik bir otomobile sahip olma hedefine ulaşmak için fazla zaman geçmesine gerek kalmadı. “Okulu bitirdikten sonra mekatronik mühendisliğinde bir staja başladım ve bu sürede ilk klasik otomobilimi, bir Triumph TR3A aldım. Bu İngiliz spor otomobili 1957-1962 yılları arasında üretilmişti ve bugün için oldukça nadir bir otomobildir. Üretilen 58.000 otomobilden biri ve bugün sadece 9.500 tane kaldığı tahmin ediliyor,” diye anlatıyor. Olayların gelişmesi devam ettikçe, gerçekten de, bu klasik bir otomobil sahibi olmadaki ilk deneyimi olmayacaktı.
Fransız bağlantısı
Savaş sonrası, 195’ler/60’lar arası dönemde üretilen otomobillerin otomotiv mühendisliğine olan özel ilgisiyle, Raphael yeni klasik otomobilini aramaya başladı. Basit teknolojisi, makul, satın alınabilir fiyatı ve bol yedek parçasının bulunması nedeniyle çok popüler Volkswagen Beetle Raphael’in amaçları için mükemmel bir uyum gösteriyordu. Ancak, Baden-Württemberg’in Almanya-Fransa sınırlarında olması ile ilgili bazı bilinçaltı yakınlıklar sonucu gözünü bir Renault Dauphine aramaya yöneltti. “Bu Fransız otomobili Alman Beetle’in bir rakibi kabul ediliyordu ama burada Almanya’da çok daha az tanınıyordu. Bu husus bana özel olarak çekici geldi.”
Biraz araştırma yaptıktan sonra Raphael sonunda 2016 yılında bir Fransız otomobil satış sitesinde 1960 model bir Dauphine belirledi. “Aracın ilk sahibinin ölümüyle, Le Mans’dan ithal etmemden sonrası kalıcı olarak benim mülkiyetime geçmesinden önce, komşu aileye verilmişti,” diye açıklıyor.
Yaşına rağmen otomobil mükemmel durumdaydı. ”Orijinalliğini koruyordu – fazla kullanılmamıştı ve üzerinde aşırı bir boya yoktu. Otomobilin gövdesinde bazı ufak aşınmalar vardı fakat teknik olarak mükemmel durumdaydı, gerçekte sadece 41.000 km yapmıştı,” diye açıklıyor.
Otomobilin Alman karayolu yönetmeliklerine uyması için sadece ufak birkaç değişikliğe ihtiyacı vardı. “Hemen uzak farların kontrolünü ve arıza uyarı ışık sistemini güçlendirdim, artık yola çıkabilirdim. O zamandan beri yetmiş bin kilometreden fazla yol yaptım.”
Dauphinle’
Kısaltılmış ad olarak ‘Dauphinle’ anlamı ‘Schwäbisch’ dilinde (Güney ve güneybatı Alman eyaletlerinde konuşulan bir Almanca lehçesi) ’küçük Dauphine’ anlamındadır. Otomobilin modern bir yolcu otomobiline göre çok az daha az bakıma ihtiyacı var. Otomobil tutkunu şöyle açıklıyor: “Genel olarak servisle ilgili bakım/onarımlar dışında hemen hemen tüm onarımlarını kendim yapıyorum. Bunun içine NGK BR6HIX iridyum ateşleme bujileri de dahildir. Her tip otomobil için mükemmel ateşleme bujisi uygulamalarına çaba harcayan bir şirkette çalışmaktan çok gurur duyuyorum. Kıymetli bir otomobil birinci sınıf kıymetli metal ateşleme bujilerini hak eder!”.
Otomobil sadece Raphael için değil aynı zamanda “hava iyi olduğu zamanlar gezintiye için dışarı çıktığında ‘Dauphinle’yi’ gördüklerinde onlara gençlik günlerini hatırlatan daha yaşlı komşuları içinde bir zevk.” Klasik bir otomobili kullanmak için uygun koşullardan bahsedildiğinde, hava koşullarını önemle vurguluyor. “Otomobil kışın garajda duruyor, çünkü yollara dökülen tuzdan her klasik otomobil sahibi kaçınmalıdır. Fakat hava iyileştiğinde, günlük hatta daha uzun süreli geziler için, eğer zamanım varsa, ‘Dauphinle’yi’ dışarı çıkartmaktan son derece memnunum. Yaşları ne olursa olsun otomobiller sürülmek içindir.”
Klasik otomobil topluğu içindeki toplantılar ve etkinliklere nadir de olsa katılan Raphael böyle bir otomobil almayı düşünen herkese maceracı düşünmeyi tavsiye ediyor. “Ufkun ötesine bakın ve genel olarak toplumda bilinmeyen otomobile markalarına ve araçlara bir şans verin. Dahası, böyle bir otomobili kullanma fırsatı verilen herkes için, bunu yapmaktan çekinmeyin. Gereken dikkatin gösterilmesi gerekli olmasına rağmen, bir klasik otomobile sahip olmak, onarımını yapmak ve sürmek ödülünü aldığınız bir hobi ve herkese tavsiye ediyorum,” diye tamamlıyor.
Bir sonraki blog serimizde bir VWT3 olacak.
Blog'umuz
Haberler bölümüne git
SimRacing ve yarış stratejisi - Mayıs 2024